İcra Takibine İtiraz ve Sonuçları
İcra takibi nedir?
Borçlunun borcunu herhangi bir nedenle ödeyememesi durumunda alacaklı bu borcu devlet gücü ile alır. İşte bu aşamada devreye giren devlet gücü, İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibidir.
İcra takibi ilamlı ve ilamsız olarak iki şekilde yapılır.
- İlamlı icra için mahkeme kararı gerekliyken
- İlamsız icra, mahkeme kararı olmadan da başlatılabilir. Para ya da teminat özelliği taşımasa da, İcra Müdürlüğü tarafından ilamsız icra yolu ile kiralanan bir taşınmazın tahliyesi de talep edilebilir.
Genel haciz yoluyla takip (ilamsız icra)
- Elinde kambiyo senedi (çek, senet, poliçe) veya mahkeme kararı, yani ilam olmayan, alacağını ipotek veya rehinle temin edememiş bir alacaklı, İcra Müdürlüğü’nden genel haciz yolu ile icra takip başlatabilir. Bunu yapmak için talebine alacağının olduğunu ispatlayan bir evrak eklemek mecburiyetinde değildir. Ancak bu tip evraklar (sözleşme, taahhütname vb.) gelecekte alacağın ispatını sağlayacağı için eklerse de alacaklının faydasına olur.
- İlamsız icralar, yetkili icra dairelerinde açılır. Tarafların arasında bir yetki sözleşmesi yoksa borçlunun yerleşim yerinde bulunan icra dairesi yetkili sayılır. Para ve teminat alacağı bir sözleşme ile oluştuysa sözleşmenin yapılacağı lokasyonun icra dairesi de yetkili olabilir.
- Bu durumların haricinde, eğer borçlu yetkisi olmayan bir icra dairesinin başlattığı takibe itirazda bulunmazsa takibin başlatıldığı icra dairesi yetkili sayılır.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip (ilamsız icra)
- Alacağı kambiyo senetlerine (poliçe, bono, çek) bağlı olan alacaklı, alacak rehinle temin edilse de kambiyo senetlerine özel haciz yolu ile takip talep edebilir.
- Bu takipte alacaklı kambiyo senedinin aslını sunmakla yükümlüdür.
- İcra memuru senedin bir kambiyo senedi olduğunu ve zamanının geldiğini tespit ederse borçluya ödeme emrini iletir. Borçlunun borcunu 10 gün içinde emirde yazılı daireye ait banka hesabına öder.
- Senet kambiyo senedi değilse borçlu durumu 5 gün içinde İcra Mahkemesi’ne şikayet eder. Borçlu “İmza benim değil” derse bunu açıkça belirtmelidir. Bunu yapmazsa imzanın ona ait olduğu varsayılır. Eğer imzasını haksız yere inkar ederse alacağın %10’u oranında para cezasına çarptırılır.
- Borçlu, borcunun olmadığını, borcu ödediğini, borcunun zamanaşımına uğradığın, dairenin yetkisiz olduğunu ya da alacaklının kendi borcu için kendisine mehil verdiğini iddia ederse yine 5 gün içinde İcra Mahkemesi’ne şikayette bulunmalıdır.
- Bu takipte mahkemeye yapılan şikayette, satış harici bütün takip işlemleri devam eder. Bu durumu önlemek için mahkemeden, itirazın kesinliğine karar verilinceye dek takibin geçici olarak durdurması istenebilir.
- Borçlu borca itiraz etmez ve borcunu ödemezse 10 gün içinde, itirazı reddedilirse 3 gün içinde gerçeğe uygun mal beyanı yapmalıdır.
- Bu tip takipte, icra dairesine itiraz yolu değil İcra Mahkemesi’ne şikayet esastır. Süreler de daha kısadır. Bu yüzden kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan bir icra takibi ile karşılaşan borçlu İcra Mahkemesi’ne şikayette bulunmak yerine İcra Dairesi’ne itiraz dilekçesi sunarsa 5 gün sonra süreyi kaçırabilir.
İcra Takibine İtiraz Nedir?
Borçlu, alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz etmediği takdirde icra takibi kesinleşir. İcra takibinin kesinleşmesi demek, alacaklının alacağını tahsil etmek için gerekli haciz işlemlerini başlatabilmesi anlamına gelir.
Borçlunun; borcu olmadığı, vadesi gelmediği ya da borcu ödediği gibi bir iddiası var ise borçlu ilamsız icra takibine itiraz etmelidir.
İtiraz çeşitleri; imzaya itiraz ve borca itiraz olmak üzere ikiye ayrılır. Her iki itiraz için başvuru yolu ve itirazın sonuçları farklılık gösterir.
İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)
İcra takibine itiraz etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra takibine itiraz dilekçesi ile ya da sözlü olarak icra dairesine başvuru yapmalıdır. İcra takibine itiraz, icra takibini durdurur. İlamsız icra takibine itiraz harca tabi değildir. Her ne kadar kanunda sözlü olarak da icra takibine itiraz edilebileceği belirtilmiş ise de bazı icra müdürlükleri yoğunluğu gerekçe göstererek sadece dilekçe ile itiraz başvurusu almaktadır.
Borçlu itiraz sebepleriyle bağlı mıdır? Borçlunun hiçbir sebep göstermeden, sadece “borca itiraz ediyorum” demesi dahi yeterlidir. Ancak sebep göstermesinde de sakınca bulunmamaktadır. İtiraz dilekçesi yazılırken sebep gösterilmiş ise sebebin ne olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü itiraz sonucunda alacaklı ya itirazın iptali davası ya da itirazın kaldırılması davası açacaktır. Alacaklı itirazın kaldırılmasını talep ettiği takdirde, borçlu icra takibine itiraz dilekçesindeki sebepler ile bağlı olacaktır. Örneğin; itiraz dilekçesinde borcunun zamanaşımına uğradığını belirten borçlu, daha sonra açılacak olan itirazın kaldırılması davasında borcun vadesinin gelmediği savunmasında bulunamaz. Çünkü borçlu itiraz sebepleriyle bağlıdır. Ancak itirazın iptali davasında borçlu itiraz sebepleriyle bağlı değildir, Farklı şekilde savunma metotları öne sürebilir.
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Örneğin; 100.000 TL’lik borcun 40.000 TL’sini ödeyen borçlu, ödediği 40.000 TL’yi açıkça icra takibine itiraz dilekçesine yazmalıdır. Aksi takdirde borca itiraz etmemiş sayılır. Borca kısmi itiraz durumunda; sadece itiraz edilen kısım üzerinden icra takibi durur, itiraz edilmeyen bakiyeye ilişkin icra takibi kesinleşir.
İcra Takibinde İmzaya İtiraz
İcra takibi bir senede dayandığı takdirde, borçlunun senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde bir iddiası varsa, yani senetteki imzayı inkar ediyorsa bunu itirazında açıkça ve ayrıca belirtmek zorundadır. Borçlu, açıkça ve ayrıca imzanın kendisine ait olmadığını belirtmediği takdirde, senetteki imzayı kabul etmiş sayılır. Örneğin; bu borç bana ait değildir” demesi borca itiraz ettiği ancak imzayı kabul ettiği anlamına gelir, bu sebeple imzaya itiraz mutlaka açıkça ve ayrıca belirtilmelidir.
İmzaya itiraz edebilmek için, icra takibinin dayandığı senedin adi senet olması gerekir. Adi senet resmi olmayan senettir. Resmi senetteki imza icra takibine itiraz yoluyla öne sürülemez, ayrıca menfi tespit davası açmak gerekir.
İcra Takibine İtiraz Süresi
İcra takibine itiraz süresi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gündür. Bu süre içerisinde borca itiraz edilmediği takdirde icra takibi kesinleşir. Ancak ödeme emri Tebligat Kanunu’na aykırı şekilde tebliğ edilmişse borçlu, icra hukuk mahkemesine başvurarak, ödeme emrinin tebliği tarihinin, usulsüz tebligatın öğrenildiği tarih olarak değiştirilmesini isteyebilir.
Eğer, gönderilen ödeme emrinde itiraz süresi yedi günden daha fazla yazılmış ise, yazılan süre dikkate alınarak hesaplama yapılır. Yine ödeme emrinde itiraz süresi hiç belirtilmedi ise, yasal süreye bakılmaksızın ilamsız icra takibine itirazın süresi içinde yapıldığı kabul edilir.
İtiraz, icra takibini yapan icra müdürlüğüne yapılmalıdır. Şayet, icra müdürlüğü farklı il ya da farklı yerleşim bölgesinde ise; bulunulan yerdeki icra müdürlüğü aracılığıyla yani muhabere yoluyla da icra takibine itiraz edilebilir, bu takdirde itiraz dilekçesini göndermek için gereken masraf peşin olarak borçludan alınır.
Gecikmiş İtiraz
İcra takibine itiraz süresinin tek istisnası gecikmiş itirazdır. Borçlu kusuru olmaksızın bir engel sebebiyle süresi içinde itiraz edememiş ise borca itiraz edebilir. Borçlu, engelin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte icra mahkemesine başvurmalıdır. Dikkat edilirse gecikmiş itiraz durumunda, icra dairesine değil icra mahkemesine başvuru yapılmaktadır.
İcra mahkemesi kural olarak duruşma olmaksızın dosya üzerinden başvuruyu karara bağlar. Mahkeme mazereti haklı görürse, icra takibi durur. Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa, mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı yedi gün içinde, icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ya da genel mahkemelerde itirazın iptali davasını açmaz ise haciz kalkar.
Borca itirazın sonuçları nelerdir?
- Genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borca itirazda, borçlunun haklılığı veya haksızlığı aranmaz. İtiraz, takibi durdurmak için yeterlidir.
- Alacaklı borçlunun itirazını bertaraf etmek için 6 ay içinde İcra Mahkemesi’nde itirazın kaldırılması davası veya 1 yıl içinde genel mahkemelerde itirazın iptali davası açar.
- Düzenlenen itirazın kaldırılması davası, itirazın kesin ya da geçici olarak kaldırılması olarak ikiye ayrılarak incelenir. Bu ayrım borçlunun yaptığı itirazın türüne göre yapılır.
- Yalnızca senetteki imzaya itiraz ettiysen alacaklı itirazın geçici olarak kaldırılması için dava açar. Borca itiraz edersen ise itirazın kesin olarak kaldırılmasına yönelik dava açılır.
- İtirazı kaldırmak isteyen alacaklı, talebini İİK 68. maddede belirtilen evraklardan birini dayanak göstererek ispatlamalıdır. Bu evraklar sınırlıdır; genişletilemez ve değiştirilemez, kıyas yolu ile uygulanamaz. İtiraz bertarafı ve iptali davaları için belirlenen süre, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği gün başlar.
- Dava sonucunda itirazın doğru olmadığına karar verilirse takip devam eder. Eğer diğer koşullar da bulunuyorsa borçlu aleyhine yüzde 20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatı kararı verilir.
Büromuz; İcra Hukuku ile ilgili Edremit ilçesinde be yakın ilçelerde avukatlık ve danışmanlık faaliyeti yürütmektedir. Detaylı bilgi için iletişime geçiniz.